Fiziksel acıları (sobayı elleme merakı gibi) bir yana bırakırsak çocuklukta çektiğimiz acıların iki kaynağı var. İlki, başkası olma isteği. İkincisi, gerçekten başka biri olduğunu hissetmeye başladığın anlar. Önce bu kırılma eşiğini geçiyorsun. Sonra birkaç level daha atlıyorsun sanırım. Artık acıları maddi ve manevi olarak ikiye ayırmak yerine şiddet derecesine göre tasnif etmeye başlıyorsun. Örneğin ben bu son cümleyi omzum çıktıktan sonra tek elle yazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder